25 Mayıs 2010 Salı

GELENEKTEN ÇAĞDAŞA

Tarihsel ve kültürel mirası irdeleyen sanatçıların Anadolu coğrafyası ile kurdukları görsel etkileşimi aktaran sergide, Erol Akyavaş, İsmet Doğan, İnci Eviner, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Selma Gürbüz, Ergin İnan, Balkan Naci İslimyeli, Murat Morova ve Ekrem Yalçındağ'ın 105 yapıtı yer alıyor.
İstanbul Modern, ‘Gelenekten Çağdaşa' başlıklı yeni sergisinde, Türkiye coğrafyasının kültürel birikiminden yola çıkarak, üreten sanatçılar aracılığıyla bugün çağdaş sanat için geleneğin ne ifade ettiğini tartışmaya açıyor.
Tanzimat'tan bu yana sanatla ilişkisini Batılılaşma üzerinden tanımlamayı seçen Türkiye, yüksek sesle, sanatının geçmişiyle ilişkisini sorgulamaya başlıyor. Bir dönem unutturulmaya çalışılan geleneksel sanatlarımızın, modern sanata etkisi farklı boyutlarıyla tartışılıyor. İstanbul Modern, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın katkılarıyla açtığı "Gelenekten Çağdaşa: Modern Türk Sanatında Kültürel Bellek" başlıklı yeni sergisiyle bu tartışmaya katılıyor. Sergi, geleneğe ait düşünce ve üretim biçimlerinin modern sanata nasıl aktarıldığını ve bugün çağdaş sanatçılar tarafından nasıl dönüştürüldüğünü gözler önüne seriyor.

“Doğu ile Batı'nın yalnızca geçmişinin değil, geleceğinin de kesişme noktasında yer alan Türkiye, farklı coğrafyalardan taşınan değişik kültürlerin biçimlendirdiği gelenekler, yaşam tarzları inançlar ve birbirine eklemlenen çok sayıda dille, çok renkli bir kültür mozaiği oluşturuyor. Sayısız topluluğun, birçok dinin ve kültürün bir arada yaşadığı bu eşsiz toprakların kültürel birikimini izleyiciye anımsatmayı amaçladık bu sergiyle" diyor. Ona göre, "Ülkemizin kültürel, politik, toplumsal ve teknolojik gelişim sürecinde, Batı ile yerel arasında oluşan alışveriş, yepyeni, güçlü bir enerji doğuruyor ve sanatsal üretim, küresel tekdüzeliğe karşı özgün kimliğiyle ortaya çıkıyor". 1
Levent Çalıkoğlu, serginin iki ayağı olduğunu, birinde tarih ve modernliğin sanatçılar tarafından nasıl inşa edildiğini göstermeyi; ikincisinde de bugün çağdaş sanat için geleneğin ne ifade ettiğini tartışmaya açmayı hedeflediklerini söylüyor.
Gelenekten Çağdaşa sergisinde Bedri Rahmi Eyüboğlu, Erol Akyavaş, İsmet Doğan, İnci Eviner, Selma Gürbüz, Ergin İnan, Balkan Naci İslimyeli, Murat Morova ve Ekrem Yalçındağ'ın yapıtları yer alıyor. Bu isimlerin hepsinin ortak özelliği, geleneksel her türlü biçim, içerik ve estetiği, modern anlatım dili içinde yeniden yorumlamaları.
Çalıkoğlu'na göreyse bu dokuz sanatçıyı bir araya getiren ortak zemin, "Tarih, kök ve geçmiş, çağdaş sanat için ne ifade ediyor? Geçmiş ve gelenek çağdaş sanatın nesrinde duruyor? Anadolu coğrafyasının kültürel geçmişini dönüştürerek yeni ve alternatif bir sanat tarihi yazılabilir mi? Süsleme ve nakış gibi el marifetine dayanan üretimler çağdaş sanatçılar için ne ifade ediyor? Geçmiş, aynı zamanda bir kimlik sorunu olarak şimdiki zaman politik tartışmalarının neresinde konumlanıyor? Geçmişe dokunarak gelecek arzulanabilir mi?" gibi sorularla bugün çağdaş sanat dünyasının tartıştığı önemli konulara işaret etmesi.

Neden 9 Sanatçı?
Levent Çalıkoğlu aslında bunun merkezinde dokuz sanatçının yer aldığı bir okuma olarak açıklıyor. Kalabalık sanatçı topluluğundan alınan işlerle sergi kurulmasına sıcak bakmayan küratör, böyle bir pazar yeri oluşturulmasından yana değil.
“Bir bellek sorunu olarak geleneği nasıl yaşıyoruz? ” sorusu üzerinden düşünülerek fikrin çıktığını anlatan Çalıkoğlu, bu temel sorun üzerinden yola çıkarak bir öneri sunmak amacıyla serginin gerçekleştirildiğini söylüyor.
Sergide yer alan sanatçıların her birinin farklı eğilimler sergilediğinden bahseden Çalıkoğlu, Ergin İnan’nin Bizans’la İslam, inançla varoluş sistemleri arasında bir sentez arayışında, İnci Eviner ise bunun tam tersini yapıp kültürel bilgiyi tamamen yönsüzleştiriyor. Erol Akyavaş minyatürlerden nasıl bir imge oluşturulabileceğini gösterirken, Bedri Rahmi tam tersini yaparak, Anadolu kültürünü bir kök olarak görüyor. İsmet Doğan Cumhuriyetin bir ikon olarak Atatürk’ün gelenekle olan ilişkisini ve kutsallığını sorguluyor. Selma Gürbüz tam tersini yaparak, saray dışı halk motiflerinin kültürel bellekteki izini sürüyor.

Kaynak 1: Oya Eczacıbaşı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder